Bugun...


HOŞ GELDİN YA ŞEHR-İ RAMAZAN 03.05.2019 CUMA HUTBESİ.
03.05.2019 Tarihinde yayınlanan - HOŞ GELDİN YA ŞEHR-İ RAMAZAN - Cuma hutbesi.

HOŞ GELDİN YA ŞEHR-İ RAMAZAN 03.05.2019 CUMA HUTBESİ.
+ -

HOŞ GELDİN YA ŞEHR-İ RAMAZAN
Muhterem Müslümanlar!
Önümüzdeki Pazar günü yatsı namazını
müteakip kılacağımız teravih namazıyla on bir ayın
sultanı Ramazan ayına kavuşmuş olacağız. Aynı
gece sahura kalkarak oruca niyetlenecek, bereket ve
mağfiret mevsimine gireceğiz inşallah.
Bizleri bu aya ulaştıran Rabbimize sonsuz
hamd ü senalar olsun. Ümmeti olmakla şerefyap
olduğumuz Habib-i Huda Muhammed Mustafa
(s.a.s)’e salat ve selam olsun.
Aziz Müminler!
Ramazan ayı, bir yıl boyunca hasretle yolunu
beklediğimiz rahmet ayıdır. İmanın, ibadetin, güzel
ahlâkın, ümmet bilincinin ve İslam kardeşliğinin
pekiştiği müstesna bir zamandır. Müminin bir
yandan Rabbiyle olan bağını, diğer yandan
kardeşleriyle olan ilişkilerini gözden geçirdiği bir
nefis muhasebesi dönemidir. İşte böyle mübarek bir
aya kavuşmanın verdiği huzurla Peygamber
Efendimiz (s.a.s) ashabına şöyle seslenmiştir:
“Ramazan ayı size bereketiyle geldi, Allah bu
ayda sizi zengin kılar, bundan dolayı size rahmet
indirir, hataları yok eder, bu ayda duaları kabul
eder. Allah Teâlâ sizin ibadet ve hayır
konusunda birbirinizle yarış etmenize bakar ve
meleklerine karşı sizinle övünür. O halde iyilik
ve hayırdan yana Allah Teâlâ'ya kendinizi
gösterin. Ramazan ayında Allah'ın rahmetinden
kendisini mahrum eden kimse bedbaht
kimsedir.”1
Kıymetli Müslümanlar!
Ramazan, sabırlı ve kanaatkâr halimizle bizi
takvaya eriştiren oruç ibadetinin farz kılındığı
aydır. Hidayet ve istikamet rehberimiz Kur’an-ı
Kerim’in indirilmeye başlandığı aydır. Cenâb-ı Hak
bu hususu bizlere şöyle beyan eder: “Ramazan ayı,
insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve
hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık
delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği
aydır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu
oruçla geçirsin...”2
Ramazan, yaz sonunda yağıp yeryüzünü kir ve
tozdan temizleyen güz yağmuru gibi müminleri
günahlardan arındıran tövbe ayıdır. Nitekim Resûl-i
Ekrem (s.a.s), “Kim inanarak ve karşılığını
Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa
geçmiş günahları bağışlanır”3 buyurur.
Değerli Müminler!
Ramazan-ı şerif, ömrümüzün en değerli hasat
mevsimi, hepimiz için maddî ve mânevî açıdan
yenilenme fırsatıdır. Müslümanlar için bir umut,
heyecan ve uyanıştır. İnfakla yoksulların,
düşkünlerin, muhtaçların, kimsesizlerin hatırlandığı
ve korunduğu bir yürek seferberliğidir. Ramazan'a
kavuştuğu hâlde onun kadrini ve kıymetini
bilmeyen kişi, çok büyük bir hazineden mahrum
kalmıştır!
Aziz Müslümanlar!
Ramazan-ı şerifin en bereketli yaşandığı
mekanlar, mümin gönüllerin huşû içinde Rableri
huzurunda divan durduğu camilerimizdir. Her türlü
benlik duygusundan arınarak kulluğumuzu Allah’a
arz ettiğimiz camilerimiz, şehirlerimizin ruhu,
mahallemizin kalbidir. Camilerimiz aziz
milletimizin gayret ve fedakârlıkları, maddî ve
manevî destekleriyle inşa edilmektedir. Bugün
ülkemiz genelinde sayısı doksan bini bulan
camilerimizden yükselen ezanlar istiklalimizin
sembolü, istikbalimizin umududur. Bu
camilerimizden biri de Türkiye’nin en büyük camii
olarak inşa edilen ve bugün resmi açılışı yapılacak
olan İstanbul Büyük Çamlıca Camii’dir. Bu
vesileyle geçmişten günümüze camilerimizin imar,
inşa ve ihyasına öncülük eden, destek olan,
yardımda bulunan bütün hayır sahiplerini şükranla
yâd ediyoruz.
Muhterem Müminler!
Ramazanın bereketinden istifade edelim.
Kur’an ayında yuvalarımızı ve gönüllerimizi
Kur’an’la buluşturalım. Mukabele geleneğimize
sahip çıkarak Peygamberimizin sünnetini ihya
edelim. Camilerimizdeki vaazlara ve coşkulu
teravih namazlarına kadınıyla, erkeğiyle, genciyle,
çocuğuyla bütün ailemizin katılmasını sağlayalım.
Zekât ve sadakalarımızla ihtiyaç sahiplerinin
yüzünü güldürelim. Peygamberimizin ifadesiyle
“ilk gecesinden itibaren şeytanların bağlandığı,
cehennem kapılarının kapatıldığı, cennet kapılarının
açıldığı, sayısız müminin ateşten azat edildiği”4
bu
mübarek ayı hakkıyla idrak edenlerden olalım.

1 Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, III, 344.
2 Bakara, 2/185.
3 Buhârî, Îmân, 28.
4 Tirmizî, Savm,1; İbn Mâce, Sıyâm, 2.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü




Editör: Samet ATEŞ



İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
YUKARI