Nevşehir’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, DİSK, Eğitim Sen, Eğitim- İş, SES ve Tüm Bel- Sel Sendikaları tarafından organize edilen etkinlikle kutlandı.

Etkinlik, Ticaret Borsası Kavşağı’nda başlayarak Hükümet Konağı’na kadar olan yaklaşık bir kilometrelik yolda yapılan yürüyüşle başladı. Yürüyüşe, Cumhuriyet Halk Partisi İl ve İlçe teşkilatları, ÖDP, Türkiye Gençlik Birliği, Hacıbektaş-ı Veli Kültür Derneği’nin yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşlarının yönetici ve üyeleri de katıldı.

Yaklaşık 500 kişilik gurup ellerinde “kediler trafoya, gençler meydana”, “yaşasın halkların kardeşliği” yazılı pankartlarla, “kadına şiddete hayır”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “İş, ekmek, özgürlük”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Her yer Taksim, her yer direniş”, “Yaşasın 1 Mayıs”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Atatürk gençliği görev başında” şeklinde sloganlar atarak Hükümet Konağı karşısında bulunan Türk Telekom binası önüne kadar yürüdü.

Katılımcılar Türk Telekom Binası önünde halay çekerek ve sloganlar atarak 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutladı.

Burada 1977 yılı 1 Mayıs’ında meydana gelen olaylarda hayatını kaybeden işçiler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından katılımcılar adına konuşan Eğitim-Sen Şube Başkanı Ahmet Çelik, bu yıl işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününü 124. kez kutladıklarını söyledi. Namus kisvesiyle öldürülmek, sermayeye ucuz işgücü olmak, Roboski’de devletin bombasıyla, Okmeydanı’nda gaz fişeğiyle vurulup öldürülmek istemediklerini belirten Çelik, acılarıyla alay edilmeyi ve miting meydanlarında hedef gösterilmeyi de kabul etmediklerini kaydetti.

AKP’nin faşizan uygulamalarının sadece Taksim yasağı ile değil her alanda devam ettiğini ifade eden Çelik, yerel seçimi İstiklal Savaşı’na benzeten hükümetin seçim sonrasında saldırılarını artırdığını vurguladı.

Ülke insanlarının geleceğinin Başbakan’ın, Ankara Büyükşehir çalışanlarının iş güvencesinin ise Melih Gökçek’in iki dudağı arasına sıkıştırılmak istendiğini kaydeden Çelik “Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde 14 kamu emekçisinin işine son verildi, yüzlercesi sürgün edildi. Kamu kurumları şirket gibi yönetiliyor, kar-zarar hesabı üzerinden piyasaya peşkeş çekiliyor. 15 arkadaşımız hala cezaevlerinde yatıyor. Yaptığımız eylem ve etkinliklere soruşturma açılıyor, sendikal çalışmalarımız engelleniyor, üyelerimiz fişleniyor. Torba yasalarla haklarımız ellerimizden alınıyor, esnek, kuralsız, taşeron ve angarya çalışma yaygınlaştırılıyor. Gelir dağılımı ve vergi adaletsizliğindeki uçurum büyüyor. Her gün iş cinayetlerinde insanlar ölüyor. Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet ve talan artık AKP’nin kıblesi ve siyaset felsefesi olmuştur” dedi.

AKP’nin 8 Mart’tan Nevruz’a, Gezi’den 1 Mayıs’a, işyerlerinde, alanlarda, sokaklarda direnen, mücadele eden emekçilere er yada geç hesap vereceğini anlatan Çelik, AKP’nin tomalarla, gazla, copla engelleme yapamayacağını kaydetti.