GİZLİGİDER TBMM GENEL KURULUNDA KONUŞTU
AK Parti Nevşehir Milletvekilimiz Sayın Av. Ebubekir GİZLİGİDER 25.06.2014 Çarşamba günü TBMM Genel Kurulunda görüşülen Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği Arasında İzinsiz İkamet Eden Kişilerin Geri Kabulüne İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı hakkında konuşma yaptı.

GİZLİGİDER TBMM GENEL KURULUNDA KONUŞTU


AK Parti Nevşehir Milletvekilimiz Sayın Av. Ebubekir GİZLİGİDER 25.06.2014 Çarşamba günü TBMM Genel Kurulunda görüşülen Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği Arasında İzinsiz İkamet Eden Kişilerin Geri Kabulüne İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı hakkında konuşma yaptı.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; devletimiz ile Avrupa Birliği arasında akdedilmiş olan izinsiz ikamet eden kişilerin geri kabulüne ilişkin anlaşmanın onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun tasarısının 3′üncü maddesi üzerine söz almış bulunuyor, bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ülkemiz, bulunduğu coğrafya nedeniyle maruz kaldığı düzensiz göç akınıyla kararlılıkla mücadele etmeye çalışmaktadır. Bu itibarla yasa dışı göçmenlerin hukuki zeminde hızlı ve insan onuruna yaraşır bir şekilde geri gönderilmesini düzenleyen geri kabul anlaşmalarının kaynak ve geçiş ülkeleriyle imzalanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bugüne kadar Bosna-Hersek 2012 yılında, Kırgızistan 2003 yılında, Moldova 2012′de, Nijerya 2011′de, Pakistan 2010′da, Romanya, Rusya Federasyonu, Suriye, Ukrayna, Yemen ve Yunanistan yine 2001 yılında geri kabul düzenlemelerini kabul etmiştir. Türkiye üzerinden Avrupa Birliğine geçen düzensiz göçmenlere ilişkin rakamlara bakıldığında 2011 yılında 57.025, 2012′de 35.224 göçmenin sınırlarımızdan Avrupa ülkelerine geçmiş olduğu görülmektedir. Muhalefet tarafından özellikle bu kürsüde iddia edilen sayıların hatalı olduğu bu vesileyle ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, yasa dışı göçmenlerin 28 Avrupa Birliği ülkesi tarafından Türkiye’ye otomatik olarak iade edileceği ve milyonlarca göçmenin Türkiye’ye akın edeceği iddiaları da yine gerçek dışıdır.

Ayrıca, Türkiye’nin mültecilerin hukuki statüsüne ilişkin 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi’ne koyduğu coğrafi çekince de bu noktada bizim açımızdan önem taşımaktadır. Aynı anlayışla Avrupa Birliğiyle sürdürülen geri kabul anlaşması müzakereleri vatandaşlarımıza vize muafiyeti tanınmasıyla neticelenecek sürecin başlatılması hedefi doğrultusunda 2011 Ocak ayında sonuçlandırılmıştır. Gelinen noktada vize muafiyetine ilişkin diyalog sürecine dair kabul edilebilir bir yol haritasının tarafımıza verilmesiyle AB’yle aramızda geri kabul anlaşması imzalanması uygun görülmüş ve 16 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da bu anlaşma addedilmiştir.

Yine şunu da bu noktada belirtmek lazımdır ki geri kabul anlaşmasıyla ek bir hukuki yükümlülük devletimize gelmemektedir. AB müktesebatıyla uyumlu mevzuatına geliştirilmesi amacıyla geçtiğimiz yıl çıkarılan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu bu noktada yine bizim açımızdan önemli bir yol haritası olarak yardımcı olmaktadır.

Saygıdeğer milletvekilleri, geri kabul anlaşmasıyla en çok tartışılan konuların başında anlaşmanın imzalanmasıyla Türkiye’nin Avrupa ülkelerinin göçmen deposu hâline geleceği eleştirisi gelmektedir. Türkiye ancak Türk topraklarını kullanarak Avrupa Birliğine geçtiği belgelenen kaçak göçmenleri geri kabul etmekle mükellef olacaktır. Yasa dışı yollarla bir Avrupa Birliği ülkesine giden göçmenin Türkiye’ye iadesi için bu kişinin son olarak Türkiye üzerinden Avrupa Birliği topraklarına giriş yaptığı anlaşmada belirtilen somut belgelerle ispat edilmek durumundadır.

Geri kabul anlaşmasıyla mali açıdan neyi üstlendiğimize de bakarsak, genel hatlarıyla anlaşma çerçevesinde iade edilecek kaçakların iade masraflarının gönderen ülkeler tarafından karşılanması bizim açımızdan bir avantajdır.

Saygıdeğer milletvekilleri, Türkiye olarak vize serbestisi konusunda üzerimize düşen sorumluluğu tam olarak yerine getirmiş bir ülkeyiz. Ayrıca, ülkemizin vizelerin makul bir süre içerisinde serbestleşmemesi hâlinde geri kabul anlaşmasını tek taraflı olarak fesih hakkı bizi bu noktada rahatlatmaktadır.

Bu anlaşmanın önemli faydalarından biri de Türkiye’nin sınır güvenliğini katılım öncesi AB fonlarıyla yani IPA yardımlarıyla tahkim edebilecek olmasıdır. Yani en son teknoloji sınır güvenliğimizin temini açısından Avrupa Birliği yardımlarıyla kullanılmış olacaktır, hedeflenen budur.

İnsanımızın seyahat özgürlüğü önünde önemli bir engeli kaldıracak, Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni ve Geri Kabul Anlaşması’nın ülkemiz için hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyor, bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum, dedi.


Tarih: 26.06.2014 12:01
Editör: SAMET ATEŞ