Bugun...


Geçmişi Hititlere Kadar Uzanan Çömleğin Ünlü Yöresi Avanos
Kapadokya’ya gittiğinizde aklınızda kalacak ve anılarınızı dolduracak yeganelerin peribacaları, yeraltı şehirleri, uçsuz bucaksız vadilerle sınırlı kalacağını sanmayın! Geçmişin bilgeliğiyle vakur görünen bu yörenin halkının aslında atadan babadan, kısacası genden gelen sanatçılar olduğunu Avanos çömleklerini görünce anlayacaksınız. Hatta görmek yetmeyecek, belki geçeceksiniz çarkın başına, siz de denemek isteyeceksiniz.

Geçmişi Hititlere Kadar Uzanan Çömleğin Ünlü Yöresi Avanos
+ -

Kapadokya’ya gittiğinizde aklınızda kalacak ve anılarınızı dolduracak yeganelerin peribacaları, yeraltı şehirleri, uçsuz bucaksız vadilerle sınırlı kalacağını sanmayın! Geçmişin bilgeliğiyle vakur görünen bu yörenin halkının aslında atadan babadan, kısacası genden gelen sanatçılar olduğunu Avanos çömleklerini görünce anlayacaksınız. Hatta görmek yetmeyecek, belki geçeceksiniz çarkın başına, siz de denemek isteyeceksiniz.
 
        Ürgüp, Göreme gibi Kapadokya’nın üç turistik merkezinden biri olan Avanos’un orta yerinden akan nice bilinmeyene sırdaş Kızılırmak, tüflü kızıl toprağını asırlardır bir hediye gibi geçtiği yerlere bırakırken, aslında bir sanatın doğmasına da vesile olmuş. Bu kırmızı toprak ve mil karışımıyla elde edilen seramik hamuruna Avanoslu sanatçıların el emeği göz nuru değmiş ve dünyada Nevşehir Avanos çömlekleri denilince akla gelen bir yer haline getirmiş.
        Nevşehir’in 18 km. kuzeyinde kalan ve antik dönemde adı ‘Venessa’ olarak anılan Avanos’un tarihi M.Ö. 2000’li yıllara, Hititlere kadar uzanıyor. Nevşehir Avanos Çömleklerinin tarihi de tüm Kapadokya’ya yön veren Hititlerden bu yana kesintisiz olarak süregeliyor. Çok eski zamanlarda Avanos çömleklerinin atların, eşeklerin üzerinde civardaki köy ve kasabalarda pazarlandığı biliniyor ki, bu usül Osmanlı döneminde, hatta Cumhuriyet kurulduğunda bile devam etmiş. Çömlek yapmayı bilmiyorsa kız verilmeyen Avanos’un erkeklerinden oluşan kervanlar Kayseri – Gülşehir – Aksaray yolunu izleyerek çanak çömlek satmak için çıktıkları yolculuklarda, pazar alanlarında ‘dolusuna pirincine, bulguruna, peynirine, tuzuna’ diye çığırırlar, takas yöntemiyle verilen çömleğin dolusu kadar üretilen üründen alırlar ve böyle geçinirlermiş. Bu yolculuklarda kırılan çömlekler ise yol kenarına atılır, Avanos yollarının kenarlarında birikerek hatlar oluştururmuş.
        “Arar isen gerçek Meryem oğlunu, elindeki sırığından bellidir. Kör de bilir Avanos’un yolunu, testi bardak kırığından bellidir.” diyen Aşık Seyrani’ni de bu dizeleri Avanos’un yol kenarlarının eski haline ithafen yazmış. Ata yadigarı bir meslek gibi babadan oğula, kavimden kavime geçerek ve her dönemde kendine bir şeyler ekleyerek gelişen bu sanat, günümüzde olduğu gibi geçmişte de Avanos’un başlıca geçim kaynağı olmuştur.




Kaynak: Nevşehir Valiliği

Editör: Samet ATEŞ



İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
YUKARI